İçinizi Isıtan Sıcaklık & Şömine

Havalar iyiden iyiye soğumaya başlayınca, parklarda, bahçelerde geçirilen dinlenme zamanları azalır. Özellikler evler ve dört duvara bir çatıya sahip her tür kapalı alan, zaman geçirmek için

en ideal yerler olmaya başlar. Bu iç mekanları çekici kılansa, soğuk havaya, yağmura, kara inat sundukları sıcacık ve huzurlu ortamdır... O sıcak ortamın en romantik öğesi ise şöminelerdir.

Şöminelerin tarihi, neredeyse ateşin bulunmasıyla eş zamanlıdır. Eski çağlardan bu yana kullanılan şöminelerin ilk tipleri, yerlere kazılan çukurlar biçiminde yapılmış, bu tip ısıtma sistemleri yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. 17. yüzyılda ise İngiltere kraliyet

ailesinden II. Charles'in yeğeni Prens Ruppert tarafından önemli bir adım atılmış. Ruppert şömineler için bugünkü baca sistemini geliştirmiş. Bu şekilde bir devrim yaşayan şömineler, uzun kış gecelerinin, uzayıp giden sohbetlerin, sıcak anıların vazgeçilmez huzuru haline gelmiştir.

Bugün şömineler ortamı ısıtmak için kullanılan bir araç olmanın ötesinde, kullanıldığı mekanın önemli bir mimari ve dekoratif öğesi haline geldi. Eskisinden çok daha fazla şömine çeşidi var. Elektriklisi, doğalgazlısı bir yana, şömine denince akla ilk gelen, elbette içinde odun yakılan, etrafı kiremitlerle örülmüş ve herkesi başına toplayan o geleneksel şöminelerdir.

Modern yaşamın sıkıştırılmış ev biçimlerinde ilk feda edilen şey, geleneksel şömineler oldu. Bu nedenle bugün birçoğumuz için şömine nostaljiyle eş anlamlı hale geldi. Bir restoranda, dağ otelinde, ya da belki bir ev ziyaretinde şömineye rastlarsak mutlu olup, hemen onun yanbaşına oturmak için fırsat kolluyoruz. Çünkü ortamı ısıtma işlevi bir yana, şöminenin içinde yanan ateşi izlemek, çatırdayan odun sesini dinlemek bile insana tarifsiz bir huzur verir. Usul usul yanan ateşin yanında kitap okumak, uykuya dalmak, güzel bir müzik dinlemek gibisi yok.

Evinizde bir şömine varsa, gerçekten çok şanslısınız. Evinizde şömine yoksa da, en azından bir emeklilik hayali olarak, yazlık, köy ya da dağ evinizde ona bir yer ayırabilirsiniz. O halde, şimdiden düşünmeye başlamakta fayda var. Çünkü bir şöminenin nasıl yapılacağı, ölçülerinin ne olacağı, baca tipi ve en önemlisi de çerçevesinde kullanılacak mermer, taş ya da kiremitten içindeki ateş tuğlasına kadar kullanılacak her malzeme çok büyük bir öneme sahip.

Şimdi koltuğunuza yaslanın, yanan şöminenin ateşini, kulağınıza Chopin'in romantik melodileri çalınsın... Ve şöminenizi hayal edin.

Gelişen teknoloji ve değişen yaşam alanları ile şömineler artık çok farklı görünümlerde olabiliyor. Hayatımızdaki her şey gibi onlar da artık birer tasarım ürünü aslında. Yakıt olarak doğalgaz, elektrik, bioethanol gibi maddeler kullanılanlar bir yana, odun şömineleri dahi artık yatay ya da dikey formda, camlı, açık veya kapalı sistem gibi birçok farklı seçenekte piyasaya sürülüyor. Seçmesi size kalmış. Modern mi, klasik mi, yoksa rustik tarza mı yakın hissediyorsunuz kendinizi? Mermerin soğuk ama asil duruşu mu, tuğlanın samimiyeti mi, yoksa taşın zarafeti mi sizi cezbediyor?

sizin hayalinizde ki hangisi? Hangisi karşısında huzur buluyorsunuz düşlerinizde?